-
İhracatta Pandemi Sonrası Elde Ettiğimiz Avantajlar Azalıyor
Pandeminin 2020 yılı başında ortaya çıkmasıyla oluşan yeni koşullar içinde Türkiye ihracatı önemli avantajlar yakalamıştı. Küresel tedarik zincirindeki kırılma, önem kazanan tedarik güvenliği, yakından tedarik gibi eğilimler ile Türkiye'ye yönelik ilave bir tedarik talebi oluşmuştu. Türkiye bu ilave talebi 2021 yılında büyük ölçüde karşılayarak ihracatında 50 milyar dolardan fazla artış yapmış ve ihracatını 225 milyar dolara çıkarmıştı. İhracatımız 2022 yılında da benzer etki ile 254 milyara dolara ulaşmıştı. Ancak 2022 yılının son aylarından itibaren pandemi sonrası kazandığımız avantajlar azalmaya başlamıştır. İhracatımız yeni yılda önemli ölçüde rekabet baskısı altında kalmıştır.
-
Küresel ticaret daha erken toparlanabilir
-
2023 Yılına İlişkin Farklı Beklentiler
Savaş kaynaklı yeni fiyat şokları yaşanmaz ise enflasyonun 2023 ikinci çeyreğinden itibaren kalıcı olarak düşmeye başlaması ve yılın ikinci yarsında faiz indirimlerinin olması senaryosu daha çok benimsenmektedir
-
Dünya ticaretinde ana senaryo iki çeyrek küçülme
-
2023 yılı öngörüleri şekilleniyor
Avrupa'nın enerji kısıtlamaları nedeniyle üretimdeki düşüşleri Türkiye'den tedarik ile karşılanabilecek, bu da ihracat düşüşünü sınırlayacak.
-
Dünya Mal Ticaretinde Yavaşlama Başladı
Dünya mal ticareti yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre değer olarak yüzde 22,6 artmış ve 6,12 trilyon dolara ulaşmıştır
-
Dünya Mal Ticaretinde, Sektörel Gelişmeler ve Beklentiler
Dünya mal ticareti, yılın ilk çeyreğinde geçen yılın aynı çeyreğine göre değer olarak yüzde 22,6 arttı ve 6,12 trilyon dolara ulaştı. ikinci çeyrekte ise mal ticareti, geçen yılın aynı çeyreğine göre yüzde 15,0 büyüyerek 6,25 trilyon dolar olarak gerçekleşti. ağırlıklı olumsuz koşullara rağmen dünya mal ticaretindeki bu yüksek büyüme, önemli ölçüde fiyat artışlarından ve enflasyondan kaynaklandı.
-
Sıkılaşma, resesyon, ihracat finansmanı, Türk lirası
Dış ticaret hadlerinin gelişimi, bize zaten şunu gösteriyordu: İhracat mallarımızın değeri, ithal ettiğimiz malların değerine göre en az yüzde 30 düşük durumda. İthalatımızın yüzde 90'a yakını ham madde-ara malı-yatırım malı olduğu için ürettikçe cari açık veren bir hâldeyken, değer açısından gerilemek, elbette dış ticaret açığı ve cari açık üzerinde olumsuz etki yapıyor.
-
Öncü göstergeler, ihracatta yavaşlamaya işaret ediyor
Küresel ticarette üç önemli unsurun baskısı altında, yavaşlama beklentisi bulunuyor. Bu üç unsurdan ilki, devam eden Rusya-Ukrayna Savaşı'nın etkilerini kapsıyor. Savaşın, karşılıklı yaptırımlar ve tedarik zincirindeki bozulmalarla ticareti yavaşlatması bekleniyor.
-
Para politikalarında sıkılaşma, pariteler ve Türk lirası
Küresel para politikalarında sıkılaşma süreci başladı. Daha sıkı para politikalarının ekonomi, ticaret, finansal akımlar, varlık fiyatları, pariteler ve Türk lirası üzerinde önemli etkileri olacak. Pandemi etkisi ile başlayan ve Rusya-Ukrayna savaşı ile hız kazanan enflasyon karşısında, para politikaları da kaçınılmaz olarak sıkılaşma sürecine girdi.
-
Uzayan Savaş Ve Dünya Ticareti
İkinci ayını geride bırakan savaşta Rusya, Ukrayna'nın doğusundaki Donbas bölgesinde tam hâkimiyet elde etmek için kapsamlı bir harekâta başladı. Batı ise Ukrayna'ya artan miktarda silah yardımı yapıyor. Mayıs ayı içinde savaşın Ukrayna'nın doğusunda sertleşeceği tahmin ediliyor. Muhtemelen insani kayıplar, önemli ölçüde artacak.
-
1961, 1973
Yazının başlığında iki tarih bulunuyor: 1961 ve 1973 yılı. Rusya'nın Ukrayna'yı işgali ile başlayan savaş, bu iki yıla tekabül eden ve dünyada önemli değişimler yaratan iki olayı hatırlatıyor. 1961 yılı, batı ile doğuyu fiziki olarak ayıran Berlin Duvarı'nın inşa edilmeye başlandığı yıl olarak tarihe geçti. 1973 yılında ise petrol fiyatlarındaki artışlar ile beraber dünya, uzun yıllar sürecek bir stagflasyon dönemine girdi.
-
Yeni Ekonomi Politikası, “Liralaşma” ve “İhracat”
Ekonomide 2021 yılı sonundan itibaren, yeni bir politika yaklaşımı uygulanmaya başladı. Yeni ekonomi politikaları, Türkiye ekonomi modeli olarak tanımlanıyor. Politikanın çerçevesi, uygulamaları ve sonuçları ihracatı ve ihracatçıları da yakından etkiliyor.
-
İhracat Hedefinin Önünde Üç Risk, Bir Fırsat
Türkiye 2022 yılında, 250 milyar dolar ihracat hedefine sahip. Bu hedefe ulaşmak için 2022 yılında, ihracatın yüzde 10,9 büyümesi veya değer olarak 24,6 milyar dolar artması gerekiyor. 2022 yılı ihracat hedefinin önünde üç risk ve bir fırsat bulunuyor. Türkiye riskleri iyi yönetmeli, fırsatı ise yine iyi kullanmalı.
-
Para Politikalarında Değişim ve Değişimin Dünya Ticaretine Etkileri
Dünya ekonomisi, 2021 yılını beklentiler doğrultusunda yüzde 5,5 büyüme ile kapatıyor. Ekonomik büyüme, gelişmiş ve gelişen hemen tüm ülkelerde gerçekleşiyor.
-
2022 Yılı İçin Beklentiler
Dünya, 2021 yılını geride bırakıyor ve 2022 yılına yaklaşıyor. 2020 yılında yaşanmaya başlanan olağanüstü salgından sonra 2021 yılında da değişimler yaşıyoruz. Bu çerçevede 2022 için beklentiler büyük önem kazanmaktadır.
-
Küresel Enflasyon ve Dünya Ticaretinin Geleceği
2021 yılında yaşanan hızlı büyümeler ile beraber önemli diğer ekonomik gelişmeler de yaşanmaktadır. Bunların başında küresel ölçekte artan enflasyon gelmektedir.
-
2005'in Rövanşını Alma Fırsatını İyi Kullanmalıyız
Pandemi salgını sonrası ortaya çıkan koşullar Türkiye'ye yönelik talebi önemli ölçüde artırmaya başlamış bulunmaktadır. Bu artan talep Türkiye'nin ihracatına her ay daha kuvvetli yansımaktadır.
-
Dünya Ticaretinde Sonbahar Beklentileri
-
Dördüncü Dalga İhracatı Nasıl Etkiler?
-
Dünya Mal Ticareti, 20 Trilyon Doları Aşabilir
Covid-19 salgını, 2020 yılında dünya ekonomisi ve ticaretinde sert daralamaya yol açtı. Dünya mal ticareti 2020 yılında miktar olarak yüzde 5,3 ve değer olarak ise yüzde 7,4 küçülerek 18,35 trilyon dolardan 17,0 trilyon dolara indi. Özellikle geçen yılın ilk ve ikinci çeyreğindeki daralmalar, bu yüksek küçülmede belirleyici oldu. Ancak 2020 yılının dördüncü çeyreğinden itibaren dünya mal ticareti yeniden büyüme sürecine girdi
-
Türk Lirasındaki Değer Kaybı
Küresel enflasyon talep artışı sonucu tüketici fiyatlarında da hissedilmeye başlanmıştır. Muhtemelen yılın ikinci yarısında gelişmiş ülkelerde tüketici enflasyonları orta vadeli hedef olan yüzde 2,0'nin de üstüne çıkacaktır. Enflasyondaki artışı hemen herkes tahmin etmekle birlikte görüş ayrılığı, enflasyonun kalıcı olup olmayacağı üzerine yoğunlaşmaktadır.
-
Dünya Ticaretinde Büyüme Hızlanıyor
Dünya ticaretinde büyüme hızlanıyor
Küresel ticaret 2020 yılında karşılaşılan salgından özellikle yılın ikinci çeyrek döneminde sert şekilde etkilenmiş ve yüzde 20'nin üzerinde daralmıştı. Yılın ikinci yarısında ise ticaret, beklentilerin üzerinde bir toparlanma gösterdi. Hükümetlerin ekonomiye destekleri bunu sağladı ve 2020 yılının son çeyreğinde dünya mal ticareti yeniden büyümeye geçti. Böylece salgın nedeniyle yaşanan daralma üç çeyrek ardından sona erdi. Sektörlerin ve firmaların tedarik stratejilerindeki değişiklikler de ticarette büyümeye destek verdi.
-
Fiyat İstikrarı, Türk Lirasının Değeri ve İhracat
Sürdürülebilir bir ihracat, ihracatta rekabetçi olabilmek ve ihracat artışı için fiyat istikrarı ve buna bağlı olarak yine öngörülebilir bir para birimi yani Türk lirası gerekli şartlardır. Fiyat istikrarı ve para biriminin öngörülebilir olmadığı durumlarda ihracat sürdürülebilir ve kârlı olmaktan çıkmaktadır. Fiyat istikrarı sadece ihracat için değil, aynı zamanda makro ekonomik ve finansal istikrar için de gerekli şarttır.
-
Türk lirasında aynı hataya düşmeyelim
Covid-19 sonrası küresel ticarette başta tedarik zincirlerinde yeniden yapılanma olmak üzere yeni koşullar oluşmaktadır ve Türkiye bu koşulların büyük bölümünde avantajlar elde etmektedir. Bu yeni dönemde ihracatçılar için istikrarlı ve öngörülebilir Türk lirası çok daha kritik olacaktır.
-
Yeşil Mutabakat, Dünya Ticareti ve İhracatımız
-
Aşı Senaryoları ve Dünya Ticareti
2020 yılında dünya ticaretindeki gelişmeleri büyük ölçüde covid-19 salgınının etkileri belirledi. 2021 yılında ise bu kez covid-19 salgınına karşı uygulanacak aşı senaryoları belirleyici olacak. 2020 yılında covid-19 nedeniyle daralan dünya mal ticaretinin 2021 yılında iyimser aşı senaryolarına bağlı olarak yeniden büyümesi beklenmektedir.
-
COVID-19 Salgını ve Aşı Uygulaması Dünya Ticaretinde Belirleyici Olacak
-
Küresel Ticarette İvme Sürecek Mi?
Küresel mal ticareti 2018 yılının nisan ayından itibaren yavaşlamaya başlamıştı. ABD ile Çin arasında artan ticaret gerginliği sonucu ise 2019 yılında dünya mal ticareti yüzde 3,0 daralmış ve 18,25 trilyon dolara gerilemişti. 2020 yılı ilk yarısında dünya mal ticareti bu kez de covid-19 salgınından önemli ölçüde olumsuz etkilendi ve yılın ilk yarısında yüzde 16 daraldı. Daralma özellikle yüzde 27 ile ikinci çeyrekte daha sert oldu.
-
Dünya İhracatında Hızlı Toparlanma Kalıcı Mı?
Küresel ekonomide beklentilerin üzerindeki toparlanma yine COVID-19 endişeleri ile açıklanabilmektedir. Haziran ayı başından itibaren iktisadi faaliyetlere geri dönüş başlamıştır.
-
ABD Doları Zayıflıyor
Türkiye ekonomisi ve iş dünyası için Türk lirasının değeri, istikrarı ve öngörülebilir olması büyük önem taşımaktadır.
-
Türk Lirasının Değerini İhracat Korur
Türkiye dışa açılma sürecine girdiği 1980'den bu yana ekonomide üç önemli dengesizlik yaşamaya devam ediyor. Bunlar yurtiçi tasarruf açığı, döviz açığı ve enflasyondur
-
Dünya Ticaretinde Normalleşme Nasıl Olacak?
Yeni normal içinde covid-19'a karşı alınan önlemler de sürecektir. Aşının bulunması ve dünya genelinde uygulanarak korunma sağlanması için takvim 2021 yılı haziran ayına kadar bir takvimi içermektedir. Yeni normal de bu takvime bağlı olarak en azından 2021 yılı yaz aylarına kadar sürecektir.
-
Dünya Ticareti Yüzde 13-32 Arasında Daralabilir
Dünya Ticaret Örgütü'nün iyimser senaryosu salgının etkilerinin ikinci çeyrekte sona ermesi ve izolasyonların büyük ölçüde kalkması ile dünya mal ticaretinde ikinci çeyrekte sert daralma, üçüncü çeyrekte sıfır büyüme ve dördüncü çeyrekte ise sınırlı bir toparlanmayı öngörmektedir. Kötümser senaryoda ise salgının ve izolasyonların yıl genelinde süreceği varsayılmaktadır.
-
Dünya Ekonomisinde Krizler ve İhracata Etkileri
Dünya ekonomisi 1989 yılında doğu blokunun çöküşü ve 1990 yılındaki körfez savaşının birleşen etkileri ile 1991 yılında yüzde 1,5 büyüme ile resesyona girmişti. Dünya mal ihracatı ise 1989 yılında 3,54 trilyon dolar iken 1990 yılında 3,44 trilyon dolara gerildi. İlk toparlanma 1992 yılında yaşandı ve dünya mal ihracatı 3,76 trilyon dolara yükseldi.
-
Büyük Britanya'ya İhracatta Vergi Riski
Büyük Britanya ile AB ticaret müzakerelerini 1+1 yıl uzatma opsiyonuna sahip bulunmaktadır. Ancak Büyük Britanya 2020 sonuna kadar müzakerelerin bitmesini hedeflemektedir.
-
Avrupa Birliği Karbon Vergisi Ticareti Kökten Değiştirecek
Bir yandan iklim değişiminin etkileri diğer yandan küresel ticaret sistemindeki yeni eğilimler dünya ekonomisindeki gelişmelere yön veren ana unsurlar olmaya başlamıştır. Avrupa Birliği'nin her iki unsuru da içeren karbon vergisi uygulaması hedefi ise dünya ticaretini ve Türkiye'nin AB ile ticaretini kökten değiştirecektir.