2022 Yılı İçin Beklentiler
Dünya, 2021 yılını geride bırakıyor ve 2022 yılına yaklaşıyor. 2020 yılında yaşanmaya başlanan olağanüstü salgından sonra 2021 yılında da değişimler yaşıyoruz. Bu çerçevede 2022 için beklentiler büyük önem kazanmaktadır. 2022 yılına ilişkin öncü beklentilerimizi paylaşalım:
Covid-19 salgını, 2020 ve 2021'i olduğu gibi 2022'yi de şekillendirecek ana unsur olacaktır. 2022 yılına girerken salgın henüz yenilmiş değildir. Kış mevsimine doğru günlük yeni vaka sayıları, yeniden artış göstermektedir. Ancak aşılamada önemli mesafe alınmıştır. 2022 yılı ortasına kadar gelişmiş ülkelerde üçüncü aşılar da olacaktır, gelişen ülkelerde ise aşılamada yüksek seviyelere çıkılacaktır. Ayrıca salgına karşı onay alan ilk ilaç, ümit vermektedir. Yakında yeni aşı ve ilaçlar da kullanım için onay alacaktır. Bu gelişmeler çerçevesinde salgının etkileri 2022 yılında azalarak devam edecektir. İktisadi ve sosyal faaliyetler için kapanma ihtimali çok düşüktür.
2021 yılının özellikle ikinci yarısında; yüksek seviyelere ulaşan ham madde, emtia, enerji, navlun ve nihai ürün fiyatlarının 2022'de nasıl bir seyir izleyeceği önemli bir konudur. 2022 yılının ilk yarısında fiyatlarda sınırlı geri çekilmeler olsa dahi fiyatların yüksek kalmaya devam edeceği görülmektedir. Nitekim 2022 ortasına kadar yapılan vadeli işlemlerde, fiyatlar yine oldukça yüksek oluşmaktadır. Enerji ve navlun fiyatlarında 2022'nin ikinci çeyreğinde düşüşler beklenmektedir ancak artışın başladığı fiyatlara hâlâ uzak kalınacaktır.
Fiyatlara ilişkin 2022 yılının ikinci yarısı için iki senaryo bulunmaktadır. İlkine göre yatırımlar ile gelecek yeni kapasiteler, tedarik ve taşımacılık zincirlerindeki sıkıntıların azalması, enerjide arz ve talebin dengelenmesi ile fiyatlarda hissedilir düşüşler yaşanacaktır. İkinci senaryoda ise tüm bu iyileşmelere karşı yılın ikinci yarısında gelecek ilave talep nedeniyle fiyatlardaki düşüşler daha sınırlı olacaktır. İkinci senaryo, bize daha yakın gelmektedir.
2022 yılına ilişkin Türkiye'yi de yakından ilgilendiren bir başka gelişme alanı, küresel tedarik zincirlerindeki yeniden yapılanma olacaktır. 2021 yılında Asya'ya olan bağımlılığın azaltılması, yakından tedarik, tedarik güvenliği ve tedarik çeşitlendirmesi gibi eğilimler güçlenmişti. Türkiye de bu eğilimlerden en çok yararlanan ülke olmuştur. Bu eğilimler 2022 yılında da devam edecektir. Tedarik zincirlerinde yeniden yapılanma, 2022 yılında kalıcı olarak tamamlanmış olacaktır. Türkiye 2022 yılında daha uzun vadeli bağlantı talepleri ve siparişler ile karşılaşacaktır.
Yeşil dönüşüm, 2022 yılını şekillendirecek bir diğer önemli eğilim olacaktır. COP26 Toplantısı'nda ülkeler nötr karbon seviyesine ulaşmaya yönelik hedef tarihleri açıklarken, çok taraflı anlaşmalar yapmaktadır. Metan gazı emisyonunun sınırlanması, ormansızlaştırmanın 2030 yılında sona ermesi, kömür kullanımının bırakılması, fosil yakıt yatırımlarına finansmanın kesilmesi gibi birçok konu görüşülmektedir. Sera gazı emisyonlarına ilişkin hedeflere ulaşmak ve çok taraflı anlaşmaların hükümlerini yerine getirmek için 2022 yılından itibaren sektörlerde ve firmalarda yeşil dönüşüm daha da hızlanacaktır. AB'nin sınırda karbon düzenlemesi mekanizması için geçiş dönemi de 2022'de başlayacak ve yıl boyu sürecektir.
İş gücü piyasasında da önemli gelişmeler yaşanmaktadır. Birçok mevcut çalışan iş değiştirerek, Covid-19 salgını sonrası öne çıkan sektörlere ve firmalara geçmektedir. Sektörler ve firmalar arası yoğun bir iş gücü göçü yaşanmaktadır. Ücret artışı talepleri kuvvetlenmektedir.
İş bırakarak dijital platformlardan sınır ötesi işlerde, serbest çalışma eğilimi de artmaktadır. Tüm bunlar yeni dönemde firmaların özellikle kritik iş gücünü elinde tutmasını zorlaştıracaktır. İnsan kaynakları yönetimi de farklı bir döneme girmektedir.
2022 yılı tüm bu gelişmelere paralel olarak salgın nedeniyle parasal genişlemelerin de sona ermeye başlayacağı ve faiz oranlarının yükseleceği, ABD dolarının daha güçlü olacağı bir yıl olacaktır. Ülkeler, bankalar ve firmalar para politikalarındaki bu normalleşmenin yaratacağı yeni koşullara uyum sağlamaya çalışacaktır.
2022 yılında Türkiye'ye yönelik ilave tedarik talebi devam edecek ve giderek kalıcı olacaktır. Ancak bu ilave talebi karşılayabilmek için ihracatçı sektörler ve firmalar 2022 yılının koşullarına uyum sağlamalıdır. Uyumu zorlayacak unsurlar ise Türk lirasındaki belirsizlik ve yüksek maliyetler olacaktır.