İhracatın Tabana Yayılması, Sürdürülebilir Büyümenin Anahtarı
İhracat ailemiz eylül ayı itibarıyla önemli bir başarıya daha imza attı. 22,6 milyar dolarla Cumhuriyet tarihimizin en yüksek eylül ayı ihracat performansına ulaştık. Başarıya katkı sunan tüm ihracatçılarımızı tebrik ediyorum. Ancak yeni dönemi doğru kurgulayabilmemiz için verileri iyi analiz etmek durumundayız.
Küresel ticarette rekabet koşulları her geçen gün daha zor hale geliyor. İçeride ise enflasyonla mücadele kapsamında iki yılı aşkın süredir uygulanan, “yüksek faiz, düşük kur” politikası ihracatçımızın rekabet gücünü zayıflatmaya devam ediyor. Tüm bu koşullar altında elde edilen her artışın çok değerli olduğunun altını çizmem gerekiyor.
Dokuz aylık dönemde ihracatımız 200,6 milyar dolara ulaştı. Bu, geçen yılın aynı dönemine göre oran olarak yüzde 4,1, değer bazında 8 milyar dolarlık artış anlamına geliyor. Dokuz ayda 2,6 milyar dolarlık parite katkısı var. Parite etkisini arındırıp baktığımızda otomotivin 2,2, savunma sanayinin 1,6, kimyevi maddelerin 1,1 milyar dolar, mücevherin 739 milyon dolar katkı verdiğini görüyoruz. Bu dört sektör ve parite katkısını topladığımızda yaklaşık 8,3 milyar dolar ediyor. Parite ve dört sektörün katkısı olmasa geçen yıla göre eksideydik.
Yani bazı sektörlerimiz güçlü bir performans sergilese de, ihracat artışını tabana yayma konusundaki sıkıntının devam ettiğini söylemem gerekiyor. Bu nedenle önümüzdeki dönemde rekabet gücümüzü artıracak adımların zaman kaybedilmeden atılması büyük önem taşıyor.
Biz her şeye rağmen ihracatçılarımıza yeni pazar fırsatları yaratmak için çalışmalarımıza hız kesmeden devam ediyoruz. Eylül ayında Meksika, Kuveyt ve Filipinler'e ticaret heyetleri düzenledik; toplamda 28 ülkeye ulaştık. Ekim ayında ise ABD, Kanada, Irak, Ürdün, Kazakistan, Panama, Kenya ve Kolombiya başta olmak üzere 30 ülkeye heyet ve fuar organizasyonları gerçekleştireceğiz. Bu etkinlikler, Türk markalarının küresel pazarlardaki yerini güçlendirmeye devam edecek.
Ayrıca, sürdürülebilirlik, dijital dönüşüm ve inovasyon odaklı çalışmalarımızı da sürdürüyoruz. 9–11 Ekim tarihlerinde düzenleyeceğimiz Türkiye Innovation Week, bu vizyonun en güçlü yansımalarından biri olacak. İnovasyonun, girişimciliğin ve teknolojinin buluşacağı bu büyük etkinlikte, geleceğe yön verecek fikirleri hep birlikte konuşacağız.
Özetlemek gerekirse eylül ayı verileri bize iki önemli mesaj veriyor:
Birincisi, ihracatçılarımız her koşulda üretmeye, değer yaratmaya ve ülkesine kazandırmaya devam ediyor. İkincisi ise, küresel rekabetin giderek sertleştiği bu dönemde, rekabetçiliğimizi zayıflatan, hızımızı kesen engellerin bir an önce kaldırılması gerekiyor.
İhracatçılar olarak biz de, koşullar ne olursa olsun, zorluklar karşısında yılmadan, inançla, yenilikle ve dayanışmayla çalışmaya devam edeceğiz.