Milli Tasarım Kültürü Gelişiyor
Serbest ticaretin zorlaştığı, ticaret engellerinin, yaptırımların ve gümrük duvarlarının yükseldiği bir dönemden geçiyoruz. ABD - Çin ekseninde başlayan ticaret savaşları, dünya ticaretinde korumacılığın arttığı yeni bir dönemin başlamasına sebep oldu. Bu sürece kurdaki dalgalanma da eklendiğinde, özellikle fiyatlama anlamında belirgin sıkıntılarımız meydana geldi. Bizler bu süreçte her zaman ihracatçılarımızın yanında olup, özellikle finansmana erişim konusunda somut adımlar atarken, bir yandan da rekabetin fiyat üzerinden yapılmaması, aksine tasarım ve inovasyon ile yeni ürünlerin geliştirilerek, hedef pazarlar içerisinde farklılaşılması gerekliliğini de sürekli gündeme getirdik.
Nitekim TİM olarak Kasım ayı içerisinde birçok tasarım etkinliğinin ya ortağı, ya da ev sahibi olduk. Tasarımın, özellikle günümüz şartlarında ne denli önemli olduğunu, her fırsatta vurguladık. Bu ayın en dikkat çeken etkinliği ise, hiç şüphesiz 16-18 Kasım arasında Ticaret Bakanlığımızın koordinasyonunda organize ettiğimiz “Design Week Turkey 2018” oldu. 3 günde 52 bin 300 ziyaretçi ile bu güne kadar yaptığımız en geniş katılımlı tasarım etkinliği olarak kayıtlara geçti.
Toplamda 27 panel, 80'in üzerinde tasarım duayeni panelisti, 26 sergi ve enstalasyonu, 16 atölye çalışması ve 100'ün üzerinde tasarımcının çalışmaları bir araya gelerek, Türkiye'de tasarımın bugünü ve yarını sergilendi.
Bu sene Oliviero Toscani, Benjamin Hubert, Srini Srinivasan, Ralph Wiegmann, Dilara Fındıkoğlu gibi dünyaca isim yapmış tasarımcıların öncülüğünde “Türkiye'de Tasarım Ekosistemini” ve tasarım kültürünün tüm şehre yayılabilmesi için asıl etkinliğin yapıldığı Haliç Kongre Merkezi'nin de dışına çıkarak, İstanbul'un farklı bölgelerinde de etkinlikler gerçekleştirildi.
Tasarım dediğimizde her ne kadar öne çıkan husus moda olsa da, aslında tasarım hayatı basitleştirebilen, kaynakların daha verimli kullanılmasını sağlayabilen, hayatın engellerine çözümler getiren her alanda önümüze çıkıyor. Savunma sanayiinden elektroniğe, otomotive ve tekstile kadar, tasarımın sadece estetik değil, aynı zamanda çözüm de odaklı olması, bir probleme cevap verebilmesi gerekli.
Hedefimiz “Dış Ticaret Fazlası Veren Bir Türkiye” diyerek, bunun arka planında her zaman katma değerli üretime ve ihracata vurgu yapıyoruz. Katma değerli üretimin de kalbi tasarımda atıyor.
2010 - 2018 yıllarını kapsayan bir araştırmaya göre Türkiye olarak dünyanın en iyi tasarımcılarına sahip ülkeler arasında yedinci sıradayız. Dünya'da bayrağımızı dalgalandıran çok iyi tasarımcılarımız olsa da, bireylerin dışında Türkiye olarak da milli bir tasarım kültürünü geliştirmemiz, bir strateji oluşturmamız gerekli. Türk malı dendiğinde artık kaliteyi nasıl akıllara getirebiliyorsak, tasarım dendiğinde de getirebilmemiz gerekli. Çünkü tasarım eli değen her ürün değerleniyor. Nitekim birim değerlerine baktığımızda, 1,36 dolar olan fiyatımız hazır giyimde 15 dolar, otomotivde 7 Dolar, savunma sanayiinde ise 40 dolar olarak karşımıza çıkıyor. Bizlerin bu farkındalığı genele yayıp, tüm sektörlerimizde sağlamamız, uygulamamız gerekli. Çünkü tasarım, hedef pazarlarımızda her zaman rekabette bizleri bir adım öne taşıyacak, ürünlerimize olan talebi artıracak bir farklılık. Hedef pazarlarda hakimiyet kurmak için tasarıma daha çok ağırlık vermeli ve tasarımlarımızın markalaşmasına her zaman destek vermeliyiz. Bizler, bakanlığımızın da desteği ile bu konuda çalışmalarımızı sürdürmeye devam ediyoruz. Son olarak UNESCO'nun da İstanbul'u “Yaratıcı Şehirler” ağı içerisinde 2018 için “Tasarım Şehri” seçmesini çok önemli bulduğumu belirtmek istiyorum. Bu hususta Design Week Turkey 2018'in bu unvana yakışır bir etkinlik olduğunu düşünüyorum. Tekrar bu güzel etkinliğe katılan, organizasyonunda emeği olan herkesi kutluyor ve teşekkür ediyorum. Tasarımın ön plana çıkacağı ve genç tasarımcıların destekleneceği daha nice etkinliğimizde görüşmek dileği ile.