15 Temmuz iletişim sınavı…
O gece ve devamında pek çok kurum ve kişi, kendi çaplarında çeşitli sınavlardan geçtiler. Bunlardan en önemlisi hain darbe girişimi karşısında alınan tavır ve girişilen aksiyonlar ise, diğeri de şüphesiz iletişim idi. Burada zamanlama çok önemliydi. Bazıları, darbecilerin silahına göğsünü siper eden millet, şerefli Türk polis ve askeri ile onları mücadeleye çağıran, yüreklendiren Sayın Cumhurbaşkanı ve ardından muhalefet liderleri gibi kahramanlık destanı yazıp ânında darbe karşıtı kararlı duruşlarını ortaya koydular. Bazıları da bir iki günün geçmesini beklediler; ne olur ne olmaz diye... Hele bazıları vardı ki, adlarını ilk defa duyuyorduk. Birden çarşaf çarşaf tam sayfa ilanlarla abartılı bir tutum sergilediler. İlk algı şuydu: “Arkadaş endişeye kapılmış. Kendini aklamak, ben FETÖ'den değilim. Darbecilerle alakam yok, mesajını vermek istiyor.”
İletişim, ancak kesintisiz, iş hedefine odaklanmış yani stratejik olduğu zaman gerektiği gibi algılanma şansına sahiptir. Yoksa, kaş yapayım derken göz çıkartılabilir ya da en azından olay hafif bir tebessüm karşılanabilir…
Peki TİM, iletişim konusunda ne yapmış o süreçte? İlginç bir rastlantı sonucu, TİM Başkanı Mehmet Büyükekşi, Başkan Yardımcısı Tahsin Öztiryaki ve Genel Sekreteri Bader Arslan, o akşam köprüler tanklarla kapatılırken Boğaz kıyısında bir otelde medya ekonomi müdürleri ve bazı köşe yazarlarına ihracatın altı ayda aldığı yolu hakkında bilgi veriyorlardı. Hasbelkader biz de oradaydık. Toplantı 21.30 gibi bitti. Dağılacakken, ayrılan arkadaşların geri dönmesi üzerine durumun vahameti anlaşıldı. Bakın ondan sonra TİM tarafında iletişim adına hangi adımlar atılmış.
• Aynı gece basın açıklaması ile kilit mesaj şöyle verilmiş: “Demokrasi, Milli İrade, Cumhurbaşkanımız ve Hükümetimizin Yanındayız!”
• Ertesi gün “İradesine Sahip Çıkan Millet İhanete Teslim Olmadı” başlığıyla bir basın açıklaması yayınlamış ve alçak girişimi bir kez daha kınamış.
• Aynı gün, Dış Ticaret Kompleksi'nde üzerinde “Asil Milletimizle Gurur Duyuyoruz” yazan 160 metrekare dev bir pankart net görülecek şekilde binaya asılmış.
• 17 Temmuz'da Orta Amerika'ya heyet gönderilerek çalışmalara ara verilmeyeceği dünyaya ilan edilmiş.
• 18 Temmuz'da İstanbul'da 12 STK ile birlikte “Karanlıktan Aydınlığa” mesajı ile bir basın toplantısı düzenlenmiş.
• 20 Temmuz tarihinde toplam 520 STK temsilcisi ile birlikte ortak bildiri açıklanmış.
• Aynı gün TİM, S&P tarafından açıklanan not indirimine ilişkin kararın doğru olmadığını vurgulayan basın açıklaması yayınlamış.
• 21 Temmuz'da 60 İhracatçı Birliği Yönetim Kurulu Üyeleri, toplam 400 işadamı düzenledikleri toplantının ardından “Türkiye Gelecek İçin Daha da Umutlu” başlığıyla bir basın bildirisi daha servis etmişler.
• 22 Temmuz'da "İhracat sorun destek masası" açılmış.
• 65 bin ihracatçımıza yurtdışındaki alıcılarına iletmeleri için bir mektup örneği iletilmiş. Türkiye'deki tüm yabancı misyon şeflerine, dünyadaki iş çevrelerine, en büyük 15 finansal kuruluşa, muhatap STK'lara ve yabancı yazılı ve görsel medyaya durumu anlatan bir mektup iletilmiş.
Özetle; işin iletişim boyutunda da ihracatçılar bu ihanet karşısında sağlam bir duruş sergilemenin haklı gururunu gönül rahatlığıyla yaşayabilirler.