2017 yılında ekonomik koşullar ihracatı destekliyor
Türkiye'nin ihracatı son iki yıldır geriledi ve 2016 yılında 142,8 milyar dolara indi. İhracattaki gerilemenin birçok nedeni bulunmaktadır. Ancak 2017 yılında ekonomik koşullar daha çok ihracatı destekler nitelikte olacaktır.
İhracat performansı ile ilgili önemli bir tartışma alanı Türk Lirasının değeri ile ihracat seviyesi arasındaki ilişkidir. İhracatçılar açısından Türk Lirası reel olarak uzun yıllardır değerli seviyelerde seyretmiştir. Ancak döviz kurlarındaki son artışlar ile Türk Lirası reel olarak da yüzde 8 gibi daha az değerlidir. Türk Lirasında değer kaybı 2017 yılında da sürecektir. Bu nedenle Türk Lirasının mevcut seviyeleri ihracatı 2017 yılında destekleyecektir. Ancak Türk Lirasındaki değer kaybının ihracatçı firmaların mali yapıları üzerindeki olumsuz etkileri de iyi yönetilmelidir. Ayrıca döviz kurlarındaki aşırı dalgalanmalar fiyatlama risklerini artırmaktadır ve bu nedenle TL daha öngörülebilir hale de gelmelidir.
Yakın ve komşu ülkelerimizin önemli bölümü enerji ve emtia ihracatçısıdır. Bu ürünlerdeki fiyat gerilemesi son iki yıldır bu ülkelerde büyümeyi yavaşlatmış, ithalatlarda ise gerilemeye yol açmıştı. 2017 yılında ise petrol ve emtia fiyatlarında artış sürecektir. Bu nedenle yakın ve komşu ihracat pazarı ülkelerde büyümenin hızlanması, ithalatın da yeniden artması beklenmektedir. Türkiye bu pazarlardaki son iki yıllık kayıplarını 2017 yılında telafi edebilecektir. Rusya ile yakınlaşma ise ayrıca ihracata katkı sağlayacaktır.
Ekonomi Bakanlığının ihracata yönelik olarak uyguladığı programlarda sağlanan desteğin bütçesi 1 milyar TL'den 3 milyar TL'ye yükselmiştir. Bu çerçevede ihracata yönelik destekler 2017 yılında önemli ölçüde artacaktır. Eximbank kredi olanakları da genişlemiştir. 2017 yılında ihracata her yönü ile destekler artmaktadır.
2015 ve 2016 yıllarında dünya ekonomisinde görülen yavaşlama dünya mal ticaretini de olumsuz etkilemişti. Buna bağlı olarak mal talebi zayıflamıştı. 2017 yılında ise dünya ekonomisinde büyümenin toparlanması beklenmektedir. Dünya ekonomisinde yüzde 2,7-2,8 arasında büyüme beklemektedir. ABD'de Trump ile birlikte büyümede hızlanma beklentisi gelişmiş ülkeler tarafındaki iyimserliği artırmaktadır. Gelişen ülkelerde ise özellikle petrol ve emtia ihracatçısı olanlarda büyüme hızlanacaktır. Gelişmiş ve gelişen ülkelerde büyümenin hızlanması ihracatımızı destekleyecektir.
2014 yılında 18,5 trilyon dolar olan mal ticareti 2015 yılında 16,5 trilyon dolara, 2016 yılında ise 16,0 trilyon dolara geriledi. Doğal olarak daralan dünya mal ticareti içinde ihracatı artırmak kolay değildir. 2017 yılında ise dünya mal ticaretinde yeniden yüzde 3-4 arasında bir büyüme beklenmektedir. Buna bağlı olarak dünya mal ticareti 16,5-16,6 trilyon dolar seviyelerine yükselecektir. Türkiye'nin ihracatı da genişleyen ticaret hacminden yararlanacaktır.
Dünya mal ticaretine konu olan enerji, gıda, emtia ve sanayi malı fiyatları 2016 yılı ikinci yarısından itibaren yükselmeye başlamıştır. Ticaret konu olan ürün fiyatlarındaki artışlar Türkiye'nin ihracat artışını değer yönünden destekleyecektir.
2017 yılında ekonomik koşullar ihracat hedeflerine ulaşmak için uygundur, siyasi ve dış politik koşullar engel olmazsa ihracat hedefine ulaşılabilecektir.